YA BEN DELİYİM. YA DA HERKES AKILLI
Delimi yim ?Deli olmak istiyorum.Deli deli akmalı kanım damarlarımda deli gibi koşmalıyım kırlarda.
Deliler gibi haykırmalıyım yüksek tepelerde deliyim deliyim!
Neden herkes bakıyor deli görmüş gibi aldırış etmiyorum.
Çünkü çünkü ben deliyim !
Aldırma deli gönlüm aldırma sen bakıp gülenlere, öyle deyip gülüyorum onlara.
Bilmiyorlar onlara güldüğümü? Bilseler ne fark eder ki Ben deliyim !
Ben deliyim. Sabah şafakla beraber cıvıl cıvıl ötüyor kuşlar onları dinliyorum.
Şen şakrak, neşe doluyor içim.
Hafif ıslak gibi toprak. Kokusu geliyor.Bir gün ,bir gün o toprağın altında olacağım. Şimdi üstünde deli deli gezdiğime bakmayın.
Denizin kokusu dalgaların sesi kıvrak rakkaseleri hatırlatıyor.
Denizin üstünde martıların çığlıkları. Kanatlarının sesini duyuyorum. Yunuslar oynaşıyor kıyıya yakın yenlerde.
Ben deliyim.
İçim sevinç doluyor. Gözlerim gök yüzüne dalıyor. Ay parlamıyor artık.Oysa gece denizin üzerinde ışıkları dans ediyordu.
Dalgalar kıyıya vurdukça mehtap doluyordu deli deli çarpan yüreğime.
Ay yüzlü çocuk çekiştiriyordu babasını elinden tutmuş baloncu amcanın yanına
Biraz ötede sarmaş dolaş aşıklar birbirlerinin kulağına ne anlatıyorlardı aşkı mı.?
Aşk mı? İşte yine çarpıyor yüreğim hızlı hızlı
Deli deli koşmak geliyor içimden. Herkes bakacak mı yine. Çıplak ayaklarla kumsal boyunca yürümek denizin kokusunu duymak istiyorum.
Olmuyor.
>Minicik köpeğe elbise giydirmişler uzun kulakları sarkmış mutluymuş gibi görünmek istiyor sahibine.Acıyorum köpeğe.
Ben deliyim.
Şaşırdım köpeğe mi acıyayım kendime mi. Deli olan benim. Kendimi düşünemiyorum.
Sarı saçlı kız ağlıyor.dondurması yere düştü.külahı elinde kaldı. Birde tokat yedi annesinden.
Kime üzüleyim?
Denizin üstünde.akşam yıldızı parlıyor.
En parlak o yıldız mı?. Başka yıldızlar var mı ? Yoksa magazin yıldızları mı daha parlak. Karar verin siz.
Ben deliyim anlamıyorum. Benim işim gülmek delice.
Az ötede restoranlar türlü türlü yemekleri teşhir ediyor.
İştahım açılıyor.
Vitrinine yaklaşıp bakıyorum. Cüzdanıma da. Belki param yeter bir öğün nefsim çekti diye yerim.
Ama köşede büzülüp, oturmuş dağınık saçlı ihtiyar. Ya o, onun karnı aç değil mi ?
Ben deliyim.
Paramı saymaya kalktım.İhtiyarın yüzü solgun.
Belki de aç Yemekten vaz geçtim O ihtiyara yaklaştım. Aç mısın diyeceğim.
Elinde bir şişe içiyor. Anason kokusu yayılıyor. Geri dönüyorum.
Ben deliyim.
Ama ben karşıdan karşıya geçerken düşmek üzere olan ihtiyarın elinden tutmuş karşıya geçirmiştim.
İşaret etmişti cebini minik bir ilaç kutusu çıkmıştı.
Anlamıştım o amca kalp krizi geçiriyordu. Kaldırım kenarında dilinin altına ilacı aldı. Bir süre dinlendi.
Evine kadar götürmüştüm.
Deniz kıyısındaki ihtiyarı da öyle sanmıştım.
Ben deliyim.
Deli!
bilmeden söylüyoruz hep. Deli olmak en güzeli .Deli gibi koşmak. Yağmurda ıslanmak. Yalınayak kumlarda dolaşmak Elindeki simidini martılarla paylaşmak Yüreğini sevdanı paylaşmak.
Biraz sana biraz ötekine herkese bir yudum gibi bir lokma su gibi sevgiyi dağıtmak istiyorum.
Gözlerine oradan gönlüne inmek sevdiklerimin hatta sevmediklerimin.
Sevdiklerim mi ayıramam ki.Ben deliyim herkesi seviyorum.
Dondurması düşüren sarı saçlı kızı ,baloncuya babasını götüren haylaz çocuğu. Dağınık saçlı bulanık bakışlı anason kokan ihtiyarı da.
Ben deliyim.
Elbise giydirilen minik köpeği. sabahları şarkılarla uyundıran minik serçeleri. Denizin kokusunu dalgaların dansını dalgalarla denize akan kumları parlayan yıldızı bulutları her şeyi hepsini seviyorum.
Sizi seviyorum.
Ben mi deliyim
deli!