Geceler katran karası, gönlümün yoldaşı, sessiz geceler.
Hep karanlık hep karanlık, geceler.
Yüreğimde aynı heceler, suskun diller, .
Yürekteki çığlıkları kim duyacak? Kim sesine ses katacak?
Ah ıssız geceler.
Gecenin sırdaşı yıldızlar. Derinden çok derinden sızlar yanan yüreğimde sessiz hıçkırıklar.
Kim duyar, kim sesine ses katar karanlık geceler.
Gece içinde yorgun yürekler, duyan var mı diye sorarlar.
Bilmezle içinde kopan fırtınaları.Çığlık, çığlığa kanat çırpan sevda kuşlarını. Sorarlar elbet ama bilemezler.
Gök gürültüsünün boğuk sesi ardından kara bulutlar içinden çıkan öfkeli şimşekleri an gibidir.
Yeri göğü aydınlatıverir, sanki vurgun yemiş yüreklerin sızısını dindirmek istercesine.
Gür çıkar bulutların ardından gelen gök gürültüsü.
Bir daha kaldır ıslak gözlerini, karanlık geceye iyice bak.Sağanak başladı yağmurun sesi kulaklarında.
En güzel namelerle bestelenmiş bir şarkı gibi.
Gözlerindeki yaş kurur işte, o rahmeti indirince.Alnından süzülen yağmur damlaları gözyaşlarına karışınca,kızgın korla dağlanan yüreği serinlentir. Şüphe yok ki rahmeti veren serinliği de verdi yüreklere.
Hiçbir şeyin sahibi olmadığını anlarsın.