ÇÜNKÜ AĞAÇLAR AĞLIYORDU
SEVGİ DOLU BİR YÜREKTEN SEVGİLERLE MERHABA
Deniz hafif esen rüzgarla dalgalanıyor,dalgalar kıyıya narin bir edayla yaklaşıyor ,kum zerrelerini incitmekten korkuyorlardı.
Sakin,sakin kıyılara yaklaşıp kum tanecikleri ile dertleşiyorlardı.
Sanki vuslatı anlatıyorlardı.
Sanki orada oldukları halde kavuşamamanın ıstırabını dile getiriyorlardı.
Aşkı anlatıyorlardı.
Hiç böyle görmemiştim.Denizi ve ona hasret kumsalı.
Her ne kadar bir gece önce insanların rezaleti sürmüş,sarhoş naraları kulaklarımı tırmalamış olsa da bile.
Gözlerimin önünde gerçek bir tablo vardı.
İçimdeki aşk çok daha kutsi çok daha güzeldi.
Güzellikleri görüyor, hissediyordum.
Yüreğim minik kuş misali çırpınıyordu.
Sevdalıydım.
Hasrettim bir güle.
Sabah serinliğinde gülün yaprağına düşen çiy taneciği olmayı düşlüyordum.
Güneşle birlikte eriyip yok olacağımı biliyordum.
Yinede sevdalıydım SEVDALI .
Dalgaların sesi çağırıyordu.
Dayanılmaz bir davetti.
Akşam üzeri Yeşilköy sahillerindeydim.
Yürümek istedim kumsallar boyunca.
Hafif esiyordu akşam meltemi,gök yüzü henüz siyah perdesini örtünmemişti.
Ak bulutların ardına saklanmaya çalışan akşam Güneşinin kızıllığı yansıyordu masmavi denizin üzerine.
Ufukla denizin kavuştuğu noktada olmak geçti içimden.
Musa (.a.s ) gibi denizin üstünden.Sonsuza yürümek hayal gibi.
Dalmışım!
Ufukta deniz ve gökyüzünün kavuşmasını seyrediyordum.
Ansızın bir ses bir başka aleme götürdü.
Kumlar ayağımın altından kayıyordu.
Denize kavuşmak,serin suların koynunda yok olmak istiyorlardı.
Onların kavuşmasını seyretmeye başladım.
Ne güzel bir buluşmaydı.
Ne kadar da mesuttular.
Dinledim
Denizin sesini, kumların usulca denize yürümelerini.
> Ne uzaktan geçen balıkçı mortolarının gürültüsünü , ne hızla geçen uçağın homurtusunu ne de insanları görüyor duyuyordum.
Onlar fısıldaşıyor aşkı anlatıyorlardı.Ne büyük ne kutsal aşktı.
Onları işitiyordum.
Dalgalar aşkı anlatıyorlar özlemi dile getiriyorlardı.
O nu özledim..
Cenab-ı Allah”ın Habibim sen olmasaydın alemleri yaratmazdım dediği Resulullahı özledim.
Dalgalar sessizce sahile yaklaşıyor. Ya Hay diyerek kum zerrelerini kucaklıyordu.
Kum zerreleri de kendilerini engin deryanın koynuna bırakıveriyorlardı.
YA HAY,HA ALLAH !Sevdalıların aşk şarkısı.
Öyle tatlı nağmelerdi.
Kulaklarımdan gönlüme oradan da tüm bedenime yayıldı.
Bir anda o serin suların koynunda yok olmak istedim..
Kulaklarımda sevdalıların aşk şarkısı yoluma devam ettim.
Yol boyunca ağaçları gördüm..
Büyük oteller onları ampullerle süslemişlerdi.
Manasız şekillere bürünmüştü ağaçlar.
Sevdalıların aşk şarkısı ağaçların hıçkırığına karıştı
Ağlıyordum.
Ağlamaktan başka ne yapabilirdim..
Feryadamı kim duyacaktı ki..Yüreğim kan ağlıyordu.
Deniz Allah Allah diyordu.
Göz yaşlarımla eve döndüm .
ÇÜNKÜ AĞAÇLAR AĞLIYORDU !!